Otomobil elektrikle çalışır.
 - The automobile runs on electricity.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
 - Automobiles replaced carriages.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
 - The automatic doors opened and Tom got in.
Bu otomatik bir kapıdır.
 - This is an automatic door.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
 - She was killed in an automobile accident.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
 - I was recently in an automobile accident.
1970'lerin otomotiv endüstrisinde Japonya kendi oyununda ABD'yi yendi.
 - In the automotive industry of the 1970's, Japan beat the U.S. at its own game.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
 - Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
 - Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
 - Automobiles are made in factories.