a set of ordered tuples

listen to the pronunciation of a set of ordered tuples
الإنجليزية - التركية

تعريف a set of ordered tuples في الإنجليزية التركية القاموس.

relation
ilişki

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti. - That country broke off diplomatic relations with the United States.

Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum. - I don't know anything about their relationship.

a set of
bir takım

Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler. - The pioneers overcame a set of obstacles.

a set of
set

Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar. - Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.

relation
ara

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz. - We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.

Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor. - Relations between us seem to be on the ebb.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O benimle akraba değil. - He is no relation to me.

O onlarla akrabalığını bozdu. - He broke relations with them.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

Tom'la ilişkim seni ilgilendirmez. - My relationship with Tom is none of your business.

İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür. - If indifference is the kiss of death for a relationship, then complacency is the kiss of death for a business.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
الإنجليزية - الإنجليزية
relation