Kriko masanın üzerindeydi.
- The car jack was on the table.
Arabayı kriko ile kaldırmak zorunda kalacaksın.
- You'll have to jack up the car.
Denizciler karayı gördü.
- The sailors saw land.
O bir denizci olmayı umuyordu.
- He hoped to be a sailor.
Jackson, kaba bir adamdı.
- Jackson was a rough man.
Tom Jackson Avustralya'daki en tehlikeli adamlardan biri olarak düşünülmektedir.
- Tom Jackson is considered to be one of the most dangerous men in Australia.
Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli.
- With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
- My jacket has a secret pocket where I can hide money or other valuables.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.