Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
- We arranged the books according to size.
Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.
- Tom's house is about the same size as Mary's.
Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı?
- Do you have these shoes in my size?
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Daha küçük ölçün var mı?
- Have you got smaller size?
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
- Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Bu elbise, üç ebatta gelir.
- This dress comes in three sizes.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
- They are manufactured in various sizes.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.