a portion or serving, especially of food

listen to the pronunciation of a portion or serving, especially of food
الإنجليزية - التركية

تعريف a portion or serving, especially of food في الإنجليزية التركية القاموس.

helping
{i} yardım etme

Mary'nin onun annesine yardım etmeyi planlamadığını Tom'a söyleme. - Don't tell Tom that Mary isn't planning on helping his mother.

Tom'a yardım etmeyi düşündüğünü sanmıyorum. - I don't suppose you'd consider helping Tom.

helping
(isim) porsiyon
helping
{f} yardım et

Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü. - Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself.

Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir şey değil. - Thank you for helping me. Don't mention it.

helping
help yardım et
helping
yardım ederek

Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz. - In this course, we'll spend time helping you sound more like a native speaker.

O, çocuklarının para ile alışveriş etmelerine yardım ederek çok zaman harcar. - She spends a lot of time helping her children learn to deal with money.

helping
katkıda bulunma
helping
yemek servisi
helping
porsiyon

Bir porsiyon turta daha ister misiniz? - Would you like another helping of pie?

Bir porsiyon daha patates ister misiniz? - Would you like another helping of potatoes?

helping
yardımı olan
helping
faydası dokunan
helping
{i} ahçı. porsiyon
الإنجليزية - الإنجليزية
helping