O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar.
 - He's rich, but he lives like a beggar.
Bir dilenciden daha iyi değilim.
 - I am no better than a beggar.
Dilekler at olsaydı dilenciler sürebilirdi.
 - If wishes were horses, beggars might ride.
Er ya da geç, iflaslar başımızın üzerinde asılı ve biz hepimiz dilenciler gibi parasız öleceğiz.
 - Sooner or later, bankruptcy hangs over our heads and we will all die penniless like beggars.