a narration, tale, kindred, reference

listen to the pronunciation of a narration, tale, kindred, reference
الإنجليزية - التركية

تعريف a narration, tale, kindred, reference في الإنجليزية التركية القاموس.

relation
ilişki

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum. - I don't know anything about their relationship.

relation
ara

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir. - The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz. - We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O onlarla akrabalığını bozdu. - He broke relations with them.

O, onun uzak bir akrabasıdır. - He is a distant relation of hers.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür. - If indifference is the kiss of death for a relationship, then complacency is the kiss of death for a business.

Tom'la ilişkim seni ilgilendirmez. - My relationship with Tom is none of your business.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} relation
a narration, tale, kindred, reference
المفضلات