Biz onu belediye başkanı seçtik.
- We elected him to be mayor.
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Tom Fransızcayı ana branş olarak seçmeye karar verdi.
- Tom decided to major in French.
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
Kate'e bir filmde önemli bir rol oynama fırsatı verildi.
- Kate has been given an opportunity to play a major role in a movie.
O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor.
- She spends a major part of her income on food.
... tavern mayor governor ...
... amount of carbon dioxide per person. New York City is reported, according to the Mayor’s ...