Arkadaşım bana bir ipek eşarp hediye etti.
 - My friend gave me a silk scarf.
O koyu mavi bir eşarp taktı.
 - She wore a dark blue scarf.
Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.
 - I bought a tie for Dan and I'll buy a scarf for Elena.
Sally şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi.
 - Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty.
Mary Tom'a bir kaşkol örüyor.
 - Mary is knitting Tom a scarf.