a grandmother.

listen to the pronunciation of a grandmother.
الإنجليزية - التركية

تعريف a grandmother. في الإنجليزية التركية القاموس.

aunt
hala

Halamın üç çocuğu var. - My aunt has three children.

Babam bana halasının adını verdi. - My father named me after his aunt.

grandma
nine

Noel için nineme bir gömlek vereceğim. - I'll give grandma a shirt for Christmas.

aunt
teyze

Teyzemin üç çocuğu var. - My aunt has three children.

Teyzem bana yeni bir etek yaptı - My aunt made a new skirt for me.

aunt
{i} hala: She is my paternal aunt. O benim halam
aunt
{i} yenge: Aunt Aliye is my uncle's
aunt
{i} teyze: She is my maternal aunt. O benim teyzem
aunt
yenge

Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir. - My father's brother's wife is my aunt.

Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir. - The sister of your father or mother is your aunt.

aunt
bibi
aunt
eme
grandma
büyük anne

Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı. - I'm afraid my grandma neither has a henhouse nor a motorcycle.

Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti. - Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.

grandma
büyükanne

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor. - My grandma texts faster than you.

Büyükannem sadece biraz çorba içti. - My grandma just drank a bit of soup.

grandma
i., k.dili. nine, büyükanne
grandma
{i} babaanne

Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı. - My grandma stooped down and picked up a needle and thread.

Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi. - My grandma bent over to pick up a needle and thread.

grandma
(isim) anneanne, babaanne, büyükanne, nine
الإنجليزية - الإنجليزية
a grandmother.

    الواصلة

    a grand·moth·er

    فيديوهات

    ... own son, her own granddaughter, her own great-great-great grandfather, her own great-great-great grandmother. ...
    ... will collapse. And then what you've got is folks like my grandmother at the mercy of ...
المفضلات