Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
 - Tom has no intention of staying in Boston for the rest of his life.
O, otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.
 - She says she has no intention of having a baby until she's in her thirties.
Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
 - Tom made this mistake intentionally.
Evet, bunu kasıtlı yaptım.
 - Yes, I did this intentionally.
Onun maksatları belirsizdi.
 - His intentions were unclear.
Tom'un maksatları oldukça açıktı.
 - Tom's intentions were quite clear.
Tom'un güzel planları var.
 - Tom has good intentions.
Mary'nin gerçek planları ne?
 - What are Mary's true intentions?
Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
 - Tom made this mistake intentionally.
Evet, bunu kasıtlı yaptım.
 - Yes, I did this intentionally.
Onların amaçları açıktır.
 - Their intentions are obvious.
Amaçlarını bilmem gerekiyor.
 - I need to know your intentions.