a base or fundamental component; something that is irreducible

listen to the pronunciation of a base or fundamental component; something that is irreducible
الإنجليزية - التركية

تعريف a base or fundamental component; something that is irreducible في الإنجليزية التركية القاموس.

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Birincil doktorun kim? - Who's your primary physician?

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

primary
{s} ana

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Onun dışarı çıkmak için ana nedeni Patty'yi görmekti. - His primary reason for going out was to see Patty.

primary
öncelikli

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır. - The primary aim of science is to find truth, new truth.

primary
{i} ana renk

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

primary
primer
primary
{s} birinci

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
الإنجليزية - الإنجليزية
primary
a base or fundamental component; something that is irreducible

    الواصلة

    a base or fun·da·men·tal component; some·thing that I·s ir·re·du·ci·ble

    النطق

المفضلات