The natives have to defend their land against invaders.
 - Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar.
Tom made no attempt to defend himself.
 - Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
You have to defend yourself.
 - Kendini savunmak zorundasın.
Tom made no attempt to defend himself.
 - Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
Sami wanted to vindicate himself.
 - Sami kendini savunmak istiyordu.
The man pleaded self-defence.
 - Adam kendini savunmak için yalvardı.