التركية - الإنجليزية
تعريف (e) emmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- emmek
- suck
Sami turned on the air conditioner to suck the smell outside.
-Sami dışarıdaki kokuyu emmek için klimayı açtı.
A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
-Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- emmek
- absorb
- emmek
- aspirate
- emmek
- soak up
- emmek
- suck up
- emmek
- drink
- emmek
- draw
- emmek
- soaking up
- meme emmek
- suck
- gesaugt saugen sog saugte a emmek
- SOG gesaugt saugen saugte a suck
- kan emmek
- sucking blood
vampirler kan emer.
- suyu emmek
- to absorb water
- süt emmek
- milk sucks
- emmek
- soak
- emmek
- sop up
- emmek
- soak in
- emmek
- (gaz) occlude
- emmek
- slang to milk, mulct, bleed (someone). eme eme iliğini kurutmak to suck to the very marrow, exhaust (someone). emdiği sütü burnundan getirmek to make (someone) pay heavily (for a misdeed). emdiği sütü haram etmek (for a mother) to curse (her child)
- emmek
- adsorb
- emmek
- syphon off
- emmek
- to suck; to absorb
- emmek
- drink in
- emmek
- suck in
- emmek
- siphon off
- kanını emmek
- to bleed
- kanını emmek
- bleed
- kanını emmek
- to exploit (someone) unmercifully
- meme emmek
- (for an infant) to nurse, suck
- meme emmek
- nurse
- meme emmek
- to nurse, to suck
- parmağını emmek
- suck one's thumb
- tekrar emmek
- reabsorb
- tekrar emmek
- resorb
- yeniden emmek
- resorb
- çiğ süt emmek
- (Konuşma Dili) to be evil-minded by nature, be a bad egg from the word go
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف (e) emmek في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) MELC
- emmek
- Uzun süre yararlanmak
- emmek
- Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek: "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum."- Y. Z. Ortaç
- emmek
- Soğurmak, massetmek
- emmek
- Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak
- emmek
- Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak: "Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim."- S. F. Abasıyanık
- emmek
- Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek
المصطلحات ذات الصلة
(e) emmek
الواصلة
(e) em·mekالنطق
Resimler
السابق
المفضلات