These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
Young girls' desire for slim figures is strong.
- Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.
Some important geometric shapes are the triangle, the square, the rectangle, the circle, the parallelogram and the trapezium.
- Bazı önemli geometrik şekiller üçgen, kare, dikdörtgen, daire, paralelkenar ve ikizkenar yamuktur.
The old house was in bad shape.
- Eski ev kötü bir şekildeydi.
A form appeared in the darkness.
- Karanlıkta bir şekil belirdi.
I formulated it wrongly.
- Onu yanlış şekilde formüle ettim.
Patterns of married life are changing a lot.
- Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.
- Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım.
Britain faced dangerously low supplies of food.
- İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
At the bus stop, people waited in orderly lines, but as soon as the bus pulled up, the line broke up.
- Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.
You have to read between the lines to get the most out of anything.
- En iyi şekilde yararlanmak için satır aralarını iyi okumak zorundasın.
A wise man would not act in that way.
- Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
The plane turned sharply to the right just before it crashed.
- Uçak parçalanmadan az önce, keskin bir şekilde sağa döndü.