The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
They sang on the stage in turn.
- Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler.
John played guitar and his friends sang.
- John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
She has never sung a song with him.
- O, onunla birlikte asla bir şarkı söylemedi.
Have you ever sung in French?
- Hiç Fransızca şarkı söyledin mi?