We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
- Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
I would like you to sing a song.
- Senin bir şarkı söylemeni istiyorum.
Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
- Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We sang while hiking.
- Yürürken şarkı söyledik.
We sang, danced and chatted after dinner.
- Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
I heard the boys singing.
- Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
She has never sung a song with him.
- O, onunla birlikte asla bir şarkı söylemedi.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.