We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
John played guitar and his friends sang.
- John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
We sang as we walked.
- Yürürken şarkı söyledik.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
Have you ever sung in public?
- Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
She has never sung a song with him.
- O, onunla birlikte asla bir şarkı söylemedi.