ısırılmak

listen to the pronunciation of ısırılmak
التركية - الإنجليزية
to be bitten
ısır
{f} bite

His bark is worse than his bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

Barking dogs don't bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

ısır
{f} bitten

My leg was bitten by that dog. - Bacağım o köpek tarafından ısırıldı.

It looks like Jacob has been bitten by the love bug. - Jacob sevimli afacan tarafından ısırılmış gibi gözüküyor.

ısır
{f} biting

Tom has the habit of biting his nails. - Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.

Stop biting your nails. - Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.

ısır
{f} champ
التركية - التركية
Dişleri arasında sıkılmak veya koparılmak
ısırılma
Isırılmak işi