التركية - الإنجليزية
تعريف ırmağın في التركية الإنجليزية القاموس.
- ırmak
- river
The country is divided, yet there are mountains and rivers.
-Ülke bölünür ancak dağlar ve ırmaklar vardır.
I would like to walk along the river.
-Ben ırmak boyunca yürümek isterim.
- ırmağın aşağısına doğru
- downstream
- ırmağın aşağısına doğru
- downriver
- ırmağın başlangıcı
- riverhead
- ırmak
- {i} horn
- ırmak
- {i} brook
- ırmak
- burn
- ırmak
- flood
The rivers were flooded by the heavy rain.
-Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.
- ırmak
- seaway
- Irmak
- eridanus
- ırmak
- river nehir
- ırmak
- beck
- ırmak
- potamic
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ırmağın في التركية التركية القاموس.
- IRMAK
- (Osmanlı Dönemi) Büyük akarsu, doğrudan doğruya denize dökülen nehir
- Irmak
- (Osmanlı Dönemi) JEY
- Irmak
- nehir
- Irmak
- (Osmanlı Dönemi) HALÎC
- ırmak
- Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir
- ırmak
- Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir: "Sakarya sanki adı duyulmadık, hatta adı konmadık bir ırmaktı."- T. Buğra
المصطلحات ذات الصلة
ırmağın
الواصلة
ır·ma·ğınResimler
السابق
المفضلات