öner

listen to the pronunciation of öner
التركية - الإنجليزية
{f} proposed

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

He proposed an alternate plan. - O, alternatif bir plan önerdi.

hold out
{f} bidding
{f} offering

Would you like something to drink? No, but thanks for offering. - Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.

Are you offering me my job back? - Bana işimi geri mi öneriyorsun?

recommend

I recommend you to go by train. - Sana trenle gitmeni öneririm.

Dr. Klein recommended you to me. - Sizi bana Dr. Klein önerdi.

held out
suggest

He suggested I go with him to the party. - Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.

Your suggestion seems reasonable. - Önerin mantıklı görünüyor.

{f} propose

The politician proposed reforms to Congress. - Politikacı Kongreye reformlar önerdi.

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

المصطلحات ذات الصلة

salt okunur öner
(Bilgisayar) read-only recommended