I found that very rewarding.
- Onu çok ödüllendirici buldum.
It's a very rewarding feeling.
- Bu çok ödüllendirici bir duygu.
On her ninety sixth birthday, Caroline Herschel was awarded the King of Prussia's Gold Medal of Science for her life long achievements.
- Caroline Herschel 96. doğum gününde, yaşam boyu başarıları nedeniyle Prusya Kralı'nın Bilim Altın Madalyasıyla ödüllendirildi
They awarded her a gold metal for her achievement.
- Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
Tom's efforts were rewarded.
- Tom'un çabaları ödüllendirildi.
You will be rewarded handsomely.
- Cömertçe ödüllendirileceksin.
He won the third prize.
- O, üçüncülük ödülünü kazandı.
I have made a prize mistake.
- Bir ödül hatası yaptım.
Tom deserves a reward.
- Tom bir ödülü hak ediyor.
You shall have a reward.
- Siz bir ödül alacaksınız.
Tom died three days before he was to receive the award.
- Tom ödülünü almadan üç gün önce öldü.
They awarded her a gold metal for her achievement.
- Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
It's a very rewarding feeling.
- Bu çok ödüllendirici bir duygu.
Life does not repeat its gifts.
- Yaşam, ödüllerini tekrar etmez.
Tom reluctantly accepted the gift.
- Tom ödülü isteksizce kabul etti.