apt to provoke a fight

listen to the pronunciation of apt to provoke a fight
İngilizce - Türkçe

apt to provoke a fight teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fighting
kavga

Aslında Tom ve John'u hiç kavga ederken görmedim. - I never actually saw Tom and John fighting.

Tom ve Mary hep kavga ediyorlardı. - Tom and Mary were always fighting.

fighting
{s} savaşan
fighting
dövüş

Lütfen dövüşmeyi bırakın. - Please stop fighting.

Tom dövüşmüyor, değil mi? - Tom isn't fighting, is he?

fighting
mücadele

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu. - George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.

Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim. - They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.

fighting
harp
fighting
{s} savaş

Sokaklarda savaş vardı. - There was fighting in the streets.

Vietnam savaşında savaşırken öldü. - He died fighting in the Vietnam War.

fighting
savaşarak

O hayatının çoğunu düşmanlarıyla savaşarak harcamış cesur bir savaşçıydı. - He was a brave warrior who had spent most of his life fighting his enemies.

fighting
{s} mücâdeleye hazır
fighting
(Askeri) SAVAŞ: Taktik alanda, yapılan bir savaş içinde bilfiil çarpışmalar
fighting
{i} mücâdele

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu. - George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.

Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz. - We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.

fighting
{s} savaşçı

O hayatının çoğunu düşmanlarıyla savaşarak harcamış cesur bir savaşçıydı. - He was a brave warrior who had spent most of his life fighting his enemies.

İngilizce - İngilizce
fighting
apt to provoke a fight

    Heceleme

    apt to pro·voke a fight

    Türkçe nasıl söylenir

    äpt tı prıvōk ı fayt

    Telaffuz

    /ˈapt tə prəˈvōk ə ˈfīt/ /ˈæpt tə prəˈvoʊk ə ˈfaɪt/