Kavgacı ya da sarhoş müşterilere dikkat edin.
 - Watch out for rowdy or drunk customers.
Konserde herkes kavgaya karıştı!
 - Everybody row in concert!
Nöbetleşe kürek çekelim.
 - Let's take turns rowing the boat.
Akıntıya karşı kürek çekiyorduk.
 - We were rowing against the current.
Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler.
 - The pioneers overcame a set of obstacles.
Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
 - Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
Tom ve ben bir sandal kiraladık ve kürek çekmeye gittik.
 - Tom and I rented a rowboat and went rowing.
Tom genellikle tek başına kürek çekmeye gider.
 - Tom usually goes rowing by himself.
Kürek çekmek için göle gittik.
 - We went to the lake to row a boat.