a list of divisions (chapters or articles) and the pages on which they start

İngilizce - Türkçe

a list of divisions (chapters or articles) and the pages on which they start teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

contents

içindekiler

Kupada bir çatlak var bu yüzden içindekiler sızıyor. - There's a crack in the cup so the contents are leaking.

Tom cüzdanının içindekileri gösterdi. - Tom displayed the contents of his wallet.

contents

(Bilgisayar) içeriği

Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı. - The spokesman explained the contents of the treaty to the press.

Lütfen içeriği gözden geçiriniz ve herhangi uygun bir geri bildirim veriniz. - Please review the contents and provide any appropriate feedback.

table of contents

içindekiler

contents

i., çoğ. içindekiler, içerik, muhteviyat

contents

{i} içerik

Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir. - The contents of this book are not suitable for people with weak nerves.

Kutunun üzerindeki etiket, içerikle eşleşmiyor. - The label on the box doesn't match the contents.

contents

tatmin et

table of contents

İçindekiler

table of contents

(kitabın başında bulunan ve alfabetik dizin olmayan) içindekiler

table of contents

İçerikler

table of contents

içindekiler,içindekiler tablosu

İngilizce - İngilizce

a list of divisions (chapters or articles) and the pages on which they start teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

contents

table of contents