a father's or mother's mother

listen to the pronunciation of a father's or mother's mother
İngilizce - Türkçe

a father's or mother's mother teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grandmother
{i} babaanne

Babaannen kaç yaşında? - How old is your grandmother?

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

grandmother
{i} anneanne

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Kız kardeşim anneanneme benzer. - My sister resembles my grandmother.

grandmother
büyük anne

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

grandmother
{i} büyükanne

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

grandmother
{i} nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

İngilizce - İngilizce
{n} grandmother
a father's or mother's mother

    Heceleme

    a father's or mother's moth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ı fädhırz ır mʌdhırz mʌdhır

    Telaffuz

    /ə ˈfäᴛʜərz ər ˈməᴛʜərz ˈməᴛʜər/ /ə ˈfɑːðɜrz ɜr ˈmʌðɜrz ˈmʌðɜr/