a chance. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- fortune
- talih
Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
-He had the good fortune to be rescued from the burning building.
- fortune
- {i} tâlih
Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
-He had the good fortune to be rescued from the burning building.
- fortune
- şans
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
-He had the good fortune to marry a pretty girl.
Onun güzel bir kızla evlenme şansı vardı.
-He had the fortune to marry a nice girl.
- fortune
- fortune hunter bilhassa evlenme yolu ile zengin olmak isteyen kimse
- fortune
- hayır
Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.
-Sami left his entire fortune to charity.
Tom bütün servetini hayır için bağışladı.
-Tom donated his entire fortune to charity.
- fortune
- devran
- fortune
- meymenet
- fortune
- bakı
- a chance
- fırsat yoksulu one who would do evil if he had
- fortune
- {i} baht
- fortune
- tesadüf
- fortune
- fortunetelling falcılık
İlgili Terimler
a chance. teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Chance.
- accident
It is the very place God meant for thee; .
- Chance.
- hazard
I see animated movies are now managing, by hazard or design, to reflect our contemporary reality more accurately than live-action movies.
- A chance
- rub
- A chance
- fortune
İlgili Terimler
Heceleme
a chanceResimler
Videolar
... what I recommended and ultimately what happened. CROWLEY: Let me give the president a chance. ...
... but now are getting another chance, training them for the jobs that exist right now. ...