şerbetli

listen to the pronunciation of şerbetli
Türkçe - İngilizce
(plant) which has been watered with manure tea
(Konuşma Dili) incorrigible: yalana şerbetli bir kişi an incorrigible liar
(Konuşma Dili) (someone) who is unaffected by: dayağa şerbetli bir çocuk a child that beatings don't faze
magically immune to snakebite
yalana şerbetli very prone
to lying
Türkçe - Türkçe
Yılan vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen: "Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!"- O. C. Kaygılı
Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan: "Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi."- R. N. Güntekin
Kötü davranmayı,kötü işler yapmayı huy edinmiş olan
Yılan vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen
Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan
Serbeti olan, şerbet katılmış olan