He began to whistle a tune.
- O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
He whistled for his dog.
- O köpeği için ıslık çaldı.
I always find him whistling while working on his paintings.
- Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.
He walked down the street whistling cheerfully.
- Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.
The audience is booing and hissing.
- Seyirciler yuhalıyor ve ıslıklıyor.