ödünç almak

listen to the pronunciation of ödünç almak
Türkçe - İngilizce
borrow

Tom wants to borrow your car. - Tom arabanı ödünç almak istiyorum.

Whose bicycle did you want to borrow? - Kimin bisikletini ödünç almak istedin?

to borrow

Tom wants to borrow your car. - Tom arabanı ödünç almak istiyorum.

Whose bicycle did you want to borrow? - Kimin bisikletini ödünç almak istedin?

take on loan
raise a loan
borrow from
barrowed
ödünç alma
borrowing

Latin and Greek have been significant sources of borrowings for European languages. - Latince ve Yunanca, Avrupa dilleri için önemli ödünç alma kaynakları olmuştur.

Is there any chance of my borrowing your typewriter? - Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?

ödünç alma
(Ticaret) debt raised
ödünç alma
(Ticaret) borrow

One way to get money was to borrow it. - Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.

He never borrows nor lends things. - O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.

ödünç al
borrow

I borrowed the dictionary from my friend. - Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.

Mary does not let her sister borrow her clothes. - Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.

ödünç al
{f} borrowed

I borrowed this comic from his sister. - Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed the dictionary from my friend. - Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.

ödünç al
borrowing

Do you remember borrowing his book? - Onun kitabını ödünç aldığını hatırlıyor musun?

Is there any chance of my borrowing your typewriter? - Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?

ödünç alma
loan
Türkçe - Türkçe
iktibas etmek
(Osmanlı Dönemi) İKTİBAS
Ödünç alma
iktibas