çoraplı

listen to the pronunciation of çoraplı
Türkçe - İngilizce

çoraplı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

çorap
sock

I've worn holes in my socks. - Delik çoraplarımı giydim.

Tom can't remember where he bought his pink socks. - Tom pembe çoraplarını nerede aldığını hatırlayamıyor.

çorap
socks

My socks aren't here. - Benim çoraplarım burada değil.

All socks are very precious. - Tüm çoraplar çok değerlidir.

çorap
hose
çorap
hosiery

The hosiery factory produces 600,000 pairs of socks a day. - Çorap fabrikası günde 600.000 çift çorap üretir.

çorap
stocking

Stockings should be of the proper size. - Çoraplar uygun boyutta olması gerekmektedir.

Tom staked his tomatoes with Mary's old stockings. - Tom Mary'nin eski çoraplarıyla domateslerini kazığa bağladı.

çorap
footwear
çorap
sox
çorap
hoses
çorap
sock; stocking; hose
Türkçe - Türkçe

çoraplı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

çorap
çeşitli ipliklerden örülen ayağa giyilen giyecek
çorap
Çeşitli ipliklerden örülen, ayağa giyilen giyecek: "Köşede bağdaş kurmuş, önce kunduralarını, sonra da çoraplarını çıkarmış."- S. F. Abasıyanık
çorap
Çeşitli ipliklerden örülen, ayağa giyilen giyecek
çorap
culku