young female child; young female; woman (slang); housemaid (slang)

listen to the pronunciation of young female child; young female; woman (slang); housemaid (slang)
İngilizce - Türkçe

young female child; young female; woman (slang); housemaid (slang) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

girl
kız

Betty güzel bir kızdır, değil mi? - Betty is a pretty girl, isn't she?

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

girl
kadın

Bu kız bir kadın oldu. - This girl has become a woman.

Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi. - Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.

girl
sevgili

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim. - To tell the truth, she is my girlfriend.

girl
kadın işçi
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim. - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
İngilizce - İngilizce
{i} girl
young female child; young female; woman (slang); housemaid (slang)