İngilizce - Türkçe
to affect adversely; to upset or annoy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- get to
- varmak
Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.
-It took me two hours to get to Yokohama.
Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer?
-How long does it take to get to Vienna on foot?
- get to
- (fiil)rmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak
- get to
- (Fiili Deyim ) 1- -e varmak 2- başlamak
- get to
- -e varmak/gelmek
- get to
- -e varmak
- get to
- -e gelmek
- get to
- şart olmak
- get to
- ulaşmak
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
-They were desperate to get to Europe.
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
-How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
- get to
- bağlantı kurmak
- get to
- yapabilmek
- get to
- başlamak
İşe başlamak istiyorum.
-I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
-I have to get to work.
- get to
- dalavereyi anlamak
- get to
- (deyim) get to grip with sth. ciddiyetle ele almak get to someone [kd] 1.rusvet vermek,etkilemek. 2.dokunmak,uzmek. get to/reach/make first base (with sth.) (başlıca ABD,kd) bir plan veya projenin ilk safhasını tamamlamak get to grips with sth. bir mesele ile uğraşmak,gereğine bakmak get to the bottom of sth. bir meselenin aslını/iç yüzünü öğrenmek
- get to
- dolabı sezmek
- get to
- lazım olmak
- get to
- k.dili. başlamak (Mastarla birlikte kullanılır.): They got to talking. Konuşmaya başladılar
- get to
- yapıyor bulunmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to affect adversely; to upset or annoy teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- get to
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
to affect adversely; to upset or annoy
Heceleme
to af·fect adversely; to up·set or an·noyTelaffuz
Resimler
Favoriler