the greatest

İngilizce - Türkçe

the greatest teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

büyük

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir. - He is one of the greatest artists in Japan.

İlgili Terimler

greatest

(sıfat) azami

greatest

azam

Soruşturmamızı azami özenle yaptık. - We conducted our investigation with the greatest care.

greatest

en büyük

Van Gölü Türkiye'nin en büyük gölüdür. - The Lake Van is the greatest lake of Turkey.

Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir. - To swim in the ocean is my greatest pleasure.

greatest

{s} azami

Soruşturmamızı azami özenle yaptık. - We conducted our investigation with the greatest care.

İngilizce - İngilizce

the greatest teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

İlgili Terimler

greatest

highest in quality

greatest

{s} preeminent; leading; biggest; largest; not to be surpassed; maximal

greatest

superlative of great

greatest

greatest in size of those under consideration

greatest

not to be surpassed; "his top effort"

greatest

greatest in importance or degree or significance or achievement; "our greatest statesmen"; "the country's leading poet"; "a preeminent archeologist"

Heceleme

the great·est

Türkçe nasıl söylenir

dhi greytıst

Telaffuz

/ᴛʜē ˈgrātəst/ /ðiː ˈɡreɪtəst/

Videolar

... ' the greatest failure we've had with regards to ' to gun violence in some respects ...

... forget, "The unfinished manuscript of the greatest work of the greatest scientist of ...