Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
- The baby needs its mother.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- My mother tongue is Spanish.
Onların ana dili Fransızca.
- French is their mother tongue.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?
Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
- Mama, is it okay if I go swimming?
Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!
- Mama, Tom won't gimme back my toy!
Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- The children called Tom a mama's boy.
Woah, that chick in the bikini is a real momma!.
I need to talk to momma, before I buy the car.
My momma's so great, she bakes me cookies every week.
In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
My vet won't feed his dog commercial dog food.
- Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
What kind of food should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
Why won't my dog eat dog food?
- Niçin köpeğim köpek maması yemeyecek?
How do I get my dog to eat dog food?
- Köpek mamasını köpeğime nasıl yediririm?