past of create

listen to the pronunciation of past of create
İngilizce - Türkçe

past of create teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

created
(Bilgisayar) oluşturulma
created
yaratılan
created
(Bilgisayar) oluşturan
created
(Bilgisayar) yaratılma

Bütün insanlar eşit yaratılmaz. - Not all men are created equal.

Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür. - Nothing is lost, nothing is created, everything is transformed.

created
(Bilgisayar) oluşturuldu

Bu oyun Birlik motorunu kullanarak oluşturuldu. - This game was created using the Unity engine.

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu. - The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.

created
(Bilgisayar) yaratma

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

created
(Bilgisayar) yaratıldı

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor. - Tom believes that all men are created equal.

created
(Bilgisayar) oluşturma
created
(Bilgisayar) oluşturma tarihi
created
(Bilgisayar) yaratma tarihi
created
yaratılmış

İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt. - People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.

Pidginler kölelik nedeniyle yaratılmıştır. - Pidgins were created because of slavery.

created
(Bilgisayar) oluşturulma tarihi
created
{f} yarat

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

İngilizce - İngilizce
created
past of create

    Heceleme

    past of cre·ate

    Türkçe nasıl söylenir

    päst ıv krieyt

    Telaffuz

    /ˈpast əv krēˈāt/ /ˈpæst əv kriːˈeɪt/