make both ends meet

listen to the pronunciation of make both ends meet
İngilizce - Türkçe
idare etmek
geliri gidere denkleştirmek
ayağını yorganına göre uzatmak
iki yakayı bir araya getirebilmek
geçinmek
iki yakası bir araya gelmek
kazancı masrafına yetişmek, idare etmek
make ends meet
kıt kanaat geçinmek

Kıt kanaat geçinmek için Tom eskisinden daha çok çalışmak zorunda. - Tom has to work harder than he used to to make ends meet.

Kıt kanaat geçinmek için çok çalıştık. - We worked hard to make ends meet.

make ends meet
geçinebilmek
make both ends meets
(deyim) para açısından idare etmek (to have enough money to pay for your basic expensesMy wages were so löw that İ had to take a second job just to make ends meet)
make ends meet
Kıt kanaat geçinmek, ancak ihtiyaçları karşılayacak kadar paraya sahip olmak
make ends meet
İki yakayı bir araya getirmek
İngilizce - İngilizce
Make (both) ends meet: Earn just enough money to live on
live within one's financial ability, spend only as much or less than one earns
make ends meet
to have enough money to cover expenses; to get by financially; to get through the pay period (sufficient to meet the next payday)

Although most of the poor and displaced in Khartoum struggle to make ends meet, a very small number not only find work, but form small co-operatives.

make ends meet
Barely earn enough money to survive, live on the edge of poverty
make both ends meet

    Türkçe nasıl söylenir

    meyk bōth endz mit

    Telaffuz

    /ˈmāk ˈbōᴛʜ ˈendz ˈmēt/ /ˈmeɪk ˈboʊθ ˈɛndz ˈmiːt/