küçük düşürücü

listen to the pronunciation of küçük düşürücü
Türkçe - İngilizce
humiliating

You can't imagine how humiliating this is. - Bunun ne kadar küçük düşürücü olduğunu hayal bile edemezsin.

The war ended with a humiliating defeat for Britain. - Savaş İngiltere için küçük düşürücü bir yenilgi ile sona erdi.

insulting

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

denunciatory
insolent
discreditable
debased
infra dig
derogatory
abject
pejorative
depreciatory
{i} mortifying
küçük düşürücü eleştirme
diatribe
küçük düşürücü kimse
detractor
küçük düşürücü şey
detractor
küçük düşür
humiliate

At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests. - Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.

Mary humiliated Tom in front of everyone. - Mary Tom'u herkesin önünde küçük düşürdü.

küçük düşür
demean

You shouldn't demean people who aren't as smart as you are. Remember: no matter how smart you may be, there will always be someone even smarter. - Senin kadar zeki olan insanları küçük düşürmemelisin. Hatırla: Ne kadar zeki olursan ol, daha zeki olan biri bile her zaman olacaktır.

I didn't mean to demean you. - Seni küçük düşürmek istemedim.

kasıtlı küçük düşürücü iftira
character assassination
Türkçe - Türkçe
alçaltıcı
küçük düşürücü