iş yapmak

listen to the pronunciation of iş yapmak
Türkçe - İngilizce
{f} work

If you want to do good work, you should use the proper tools. - İyi bir iş yapmak istiyorsanız, uygun araçları kullanmalısınız.

Since I have no children, I have more time to spend doing volunteer work than parents do. - Hiç çocuğum olmadığından, gönüllü iş yapmak için ebeveynlerin harcadığından daha çok harcayacak zamanım var.

{f} deal

The soul of commerce is upright dealing. - Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.

Whose turn is it to deal? - İş yapmak için kimin sırası?

{f} trade
{f} traffic
turn over
deal with
ply
carry on business
doing business

Doing business is really difficult. - İş yapmak gerçekten zor.

It's been a pleasure doing business with you. - Sizinle iş yapmak bir zevkti.

job

Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area. - Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.

If you want to do a good job, don't rush through it. - İyi bir iş yapmak istiyorsanız acele etmeyin.

to have dealings (with sb), to trade
do business

My friends want to do business with South American firms. - Arkadaşlarım Güney Amerikan şirketleriyle iş yapmak istiyor.

Do you want to do business or not? - İş yapmak istiyor musun ya da istemiyor musun?

transact business
iş yap
perform an action
Türkçe - Türkçe

iş yapmak teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

iş yapma
edi