Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
The school is within walking distance of my house.
- Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
Do you want to come in?
- İçeri girmek ister misin?
Did you want to come in?
- İçeri girmek istedin mi?
I've locked myself out of my house, so I'm going to break a window to get in.
- Kendimi evimin dışında kilitledim, bu yüzden içeri girmek için pencereyi kıracağım.
How much do we have to pay to get in?
- İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
You don't have to go in if you don't want to.
- İstemiyorsan içeri girmek zorunda değilsin.
I'd like to go inside.
- İçeri girmek istiyorum.