This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
That factory makes toys.
- O fabrika oyuncaklar yapar.
Crude oil is refined at this plant.
- Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
- Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
My father works for a factory.
- Babam bir fabrika için çalışmaktadır.
Tom works for a large factory.
- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.