Birbirinizi tanıyor musunuz?
- Do you know each other?
Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
- Find mutual interests, and you will get along with each other.
İki erkek kardeş birbirine gülümsedi.
- The two brothers smiled at each other.
İki leydi birbirine gülümsedi.
- The two ladies smiled at each other.
Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
- The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
Biz birbirimizi tanımıyoruz.
- We don't know each other.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz.
- We parted, never to see each other again.
Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz?
- When can we see each other again?
Maria and Robert loved each other.