doğuştan teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {s} congenital
The brain damage was congenital.
- Beyin hasarı doğuştandı.
- {s} natural
Tom is a natural-born leader.
- Tom doğuştan liderdir.
Tom is a natural-born teacher.
- Tom bir doğuştan öğremen.
- {s} innate
Even small children have an innate sense of what's fair and what's not.
- Küçük çocukların bile neyin adil olduğu ve neyin olmadığı konusunda doğuştan gelen bir duyusu vardır.
Generosity is innate in some people.
- Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- inborn
- innate, congenital, inborn, native; naturally
- naturally
He has a naturally good memory.
- O doğuştan iyi bir hafızasıya sahip.
- inherently
- trueborn
- native
I think Tom sounds like a native French speaker.
- Sanırım Tom doğuştan Fransızca bilen biri gibi geliyor.
He is a native English speaker.
- O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
- congenitally
- inbred
- innate; from birth; congenital
- by birth
He is a poet by birth.
- O, doğuştan bir şairdir.
She is an American by birth.
- O, doğuştan bir Amerikalıdır.
- unconditioned
- intrinsical
- born
Tom was not born blind.
- Tom doğuştan kör değildi.
Tom is a born artist.
- Tom doğuştan sanatçı.
- connate
- connatural
- congenitaly
- natural-born
- inherent
- organic
- doğuştan olan özellikler
- equipment
- doğuştan var olan
- instinctive
- doğuştan kör
- blind from birth
- doğuştan hak kazanılan mülk
- appanage
- doğuştan hak kazanılan mülk
- apanage
- doğuştan kazanılan hak
- birthright
- doğuştan olan
- unconditioned
- doğuştan olan
- untaught
- doğuştan olan
- connate
- doğuştan olan
- given
- doğuştan olan
- innate
- doğuştan olan
- connatural
- doğuştan olan
- inherent
- doğuştan olan bağışıklıkla ilgili
- autoimmune
- doğuştan olan günah
- original sin
- doğuştan olan özür
- birth defect
- doğuştan olarak
- innately
- doğuştan sahip
- endowed with
- doğuştan suçlu
- (Tıp) born criminal
- doğuştan vatandaş
- native citizen
- doğuştan yetenek
- gift
He has natural gifts.
- Onun doğuştan yetenekleri var.
- doğuştan yetenek
- appanage
- doğuştan yetenek
- apanage
- doğuştan zekâ özürlü kimse
- mooncalf