Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Max Julie'ye veda partisine niçin gidemediğini açıkladı.
- Max explained to Julie why he could not go to her farewell party.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Tom'a elveda dedin mi?
- Did you kiss Tom goodbye?
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
He said Farewell! and left.
Vale - Sarah Smith.