belonging to her

listen to the pronunciation of belonging to her
İngilizce - Türkçe

belonging to her teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

her
ona

Ona kendi odamı gösterdim. - I showed her my room.

Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı? - Reporter: Did you buy her a kitten?

her
kendine

O, sırrı kendine sakladı. - She kept the secret to herself.

O kendi kendine mırıldanıyor. - She is muttering to herself.

her
onu

Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum. - I'm sending her to California.

Onu sevip sevmediğini bilmiyorum. - I don't know whether you like her or not.

her
dişil onun
her
onun

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

Onun elleri buz kadar soğuktu. - Her hands were as cold as ice.

her
{z} dişil onu; ona; ondan; onun: He loves her. Onu seviyor. He looked at her. Ona baktı. They hated her. Ondan nefret ettiler. It pleased
her
kendisi

Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı. - Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum. - I think that girl cut her hair to give herself a new look.

her
ondan

O ondan daha akıllıdır. - He's smarter than her.

Herkes ondan iyi şekilde bahseder. - Everybody speaks well of her.

her
dişil onu
her
(dişil) onu
her
o
belonging to us
bize ait
İngilizce - İngilizce
her

This is her book.

belonging to it
colliery
belonging to them
{s} their
belonging to them
{s} theirs
belonging to you
{i} yrs
belonging to her

    Heceleme

    be·long·ing to her

    Türkçe nasıl söylenir

    bîlôngîng tı hır

    Telaffuz

    /bəˈlôɴɢəɴɢ tə hər/ /bɪˈlɔːŋɪŋ tə hɜr/