Tom sat with some of his teammates on the bench.
- Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.
Some salt comes from mines, some from water.
- Bazı tuz madenlerden gelir, bazısı sudan.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
Some read books just to pass time.
- Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
Certain circles keep saying the same thing insistently.
- Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
You can't communicate without a basic understanding of certain rules.
- Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.
Mary and some other women were here for a few hours.
- Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
There are a few books, but they have some misprints.
- Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble.
- İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.
There are sometimes blizzards in Kanazawa.
- Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.
- Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi
According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
- Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.