as a result of

listen to the pronunciation of as a result of
İngilizce - Türkçe
-in sonucu olarak
neticesinde
sonucu olarak

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü. - As a result of a traffic accident, several persons were killed.

Savaşın bir sonucu olarak, birçok kişi öldü. - As a result of the war, many people died.

nedeniyle
yüzünden
in sonucu olarak
sonucunda

Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı. - Many people were left homeless as a result of the earthquake.

Trafik sıkışıklığı sonucunda, onu istasyondan uğurlayamadı. - As a result of a traffic jam, he wasn't able to see her off at the station.

velhasıl
as a result
Sonuç olarak

Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı. - The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.

Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor. - As a result, more women are receiving equal work.

after
{s} sonraki

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler. - In their discourse after dinner, they talked about politics.

Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler. - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.

after
arkasından

Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu. - A bunch of children ran after the rabbit.

Köpek sahibinin arkasından gitti. - The dog tagged along after his master.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi. - Tom didn't get home until after midnight.

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti. - She was very well before lunch, but felt sick afterward.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We have no classes on Wednesday afternoons.

O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor? - What does he do on Saturday afternoons?

as a result
sonuç itibariyle
as a result
sonuç itibarıyla
as a result
sonucu olarak

Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü. - As a result of the accident, several passengers were killed.

Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü. - As a result of a traffic accident, several persons were killed.

after
den sonra
after
hakkında

Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz? - Can we talk about this after lunch?

Okuldan sonra onun hakkında konuşalım. - Let's talk about it after school.

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Onun görevi çocuklara bakmaktı. - Her duty was to look after the children.

Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim. - I'll see you again this afternoon.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
as the result of
sonucunda
a result of
neticesinde as
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
İngilizce - İngilizce
as a result of

    Heceleme

    as a re·sult of

    Türkçe nasıl söylenir

    äz ı rizʌlt ıv

    Telaffuz

    /ˈaz ə rēˈzəlt əv/ /ˈæz ə riːˈzʌlt əv/

    Videolar

    ... A visualization that's just a static result of this data ...
    ... Because I had some money as a result of PayPal, ...