artırma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {i} augmentation
- promotion
- economizing
- increasing; saving, economizing; auction
- boost
That car doesn't boost my self-confidence.
- O araba benim özgüvenimi artırmaz.
A good way to boost reading and listening skills in a target language is to read or listen to the news.
- Hedef dilde okuma ve dinleme yeteneklerini artırmanın iyi bir yolu okumak ve haber dinlemektir.
- extension
- build up
- saving, economizing
- enhancement
- becoming greater; overbidding
- increment
- auction
- increasing
Unfortunately, increasing the number of traffic signals at intersections didn't help decrease the number of traffic accidents.
- Ne yazık ki kavşaklardaki trafik sinyallerinin sayısını artırmak trafik kazalarının sayısın azaltmaya yardımcı olmadı.
- enhance
I must take advantage to enhance my language ability.
- Dil yeteneğimi artırmak için avantaj elde etmeliyim.
- (Çevre) boosting
- amplification
- increase by
- grading
- (Ticaret) bidding
- (Denizbilim) raising
Is it true they're planning on raising the minimum wage?
- Asgari ücreti artırmayı planladıkları doğru mu?
They'll debate raising taxes.
- Onlar vergileri artırmayı tartışacaklar.
- escalation
- reduplication
- buildup
- overbidding
- artırmak
- increase
In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
- Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
This article contains tips for those who are eager to increase their vocabulary.
- Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
- artırmak
- raise
- artırmak
- enhance
I must take advantage to enhance my language ability.
- Dil yeteneğimi artırmak için avantaj elde etmeliyim.
- artırma-eksiltme
- (Ticaret) auction
- artırmak
- {f} improve
Garlic is used to improve the taste of food.
- Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
- açık artırma
- auction
One of his paintings fetched more than a million dollars at auction.
- Onun tablolarından biri, açık artırmada bir milyon dolardan daha fazla getirdi.
Instead of preparing a dinner by candlelight, she put her boyfriend up for auction on eBay.
- Mum ışığı yanında akşam yemeği hazırlama yerine o, eBay'da açık artırma için erkek arkadaşını satışa sundu.
- artırmak
- boost
- artırmak
- {f} augment
- artırmak
- whip up
- artırmak
- upgrade
- artırmak
- send up
- açık artırma ile satmak
- auction off
- artırmak
- overbid
- artır
- (Askeri) plus
- artır
- (Bilgisayar) increment
- artırmak
- push up
- artırmak
- intensify
- artırmak
- advance
- artırmak
- hike
- artırmak
- (Ticaret) inflate
- artırmak
- put up
- artırmak
- run
- artırmak
- (Dilbilim) set off
- artırmak
- put away
- artırmak
- redound to
- artırmak
- mark up
- artırmak
- extend
- artırmak
- strengthen
- artır
- bump up
- artır
- redouble
- artır
- {f} augmented
- artır
- {f} augment
- artırmak
- heighten
- artırmak
- develop
- artırmak
- multiply
- artırmak
- put on
- artırmak
- bump sth up
- artırmak
- up
- artırmak
- save
- artırmak
- step up
- artırmak
- overstate
- artırmak
- redound
- artırmak
- exaggerate
- artırmak
- leave some (of something) over purposely, save
- artırmak
- offer more (for), raise the bid for (at an auction)
- artırmak
- exalt
- artırmak
- increase, expand, add to
- artırmak
- go too far
- Kuvvet Artırma Planlama ve İdare Sistemi
- (Askeri) Force Augmentation Planning and Execution System
- artır
- {f} increase
I want to increase my vocabulary.
- Kelime haznemi artırmak istiyorum.
He demanded that his salary be increased.
- O, maaşının artırılmasını talep etti.
- artırmak
- (Hukuk) enhance, intensify, step up
- artırmak
- compound
- artırmak
- aggrandize
- artırmak
- bid up
- artırmak
- fade up
- artırmak
- deepen
- artırmak
- economize
- artırmak
- gain
- artırmak
- scale up
- artırmak
- to increase, expand, add to
- artırmak
- add
- artırmak
- outbid
- artırmak
- bump up
- artırmak
- amplify
- artırmak
- to offer more (for), raise the bid for (at an auction)
- artırmak
- swell out
- artırmak
- to increase, to raise, to augment, to enhance, to boost, to bump sth up, to step sth up; to put away, to economize, to save
- artırmak
- to go too far
- artırmak
- build up
- artırmak
- escalate
- artırmak
- to leave some (of something) over purposely, save
- artırmak
- {f} eke out
- artırmak
- screw up
- artırmak
- work up
- artırmak
- eke
- artırmak
- {f} boom
- artırmak
- swell up
- açık artırma
- sale by public auction
- açık artırma
- public auction
- açık artırma ile satmak
- sell at auction
- açık artırma ile satmak
- to auction off
- açık artırma ile satmak
- auction
- açık artırma ile satmak
- auctioneer
- açık artırma ile satmak
- sell by auction
- açık artırma ile satış
- sale
- açık artırma salonu
- salesroom
- açık artırma taban fiyatı
- upset price
- bireysel seferberlik artırma
- (Askeri) individual mobilization augmentee
- doluluk oranını artırma
- (Turizm) yield management
- istikrar artırma özelliği
- (Askeri) stability augmentation feature
- otomatik artırma
- autoincrement
- verimi artırma
- fertilization
- yağmur miktarını artırma
- rainmaking
- zamana göre verimi artırma uzmanı
- time study man