تعريف to retrieve, to have an item returned في الإنجليزية التركية القاموس.
- get back
- dönmek
Tom işe geri dönmek zorunda.
-Tom has to get back to work.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
-Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
- get back
- (Fiili Deyim ) geri dönmek
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
-Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
-I'll have to get back to you.
- get back
- geri dön
Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
-If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
-I wish I'd get back to my childhood again.
- get back
- geri almak
Geri almaktan çok memnun oldum.
-I was very glad to get back.
- get back
- geri gelmek
Geri gelmekten çok memnundum.
-I was very glad to get back.
- get back
- get öne's own back: (kd) öcünü almak
- get back
- get back to someone: yeniden bağlantı kurmak
- get back
- get öne's own back: öcünü almak
- get back
- get back: dönmek, geri dönmek
- get back
- get back to someone: biriyle yeniden bağlantı kurmak
- get back
- get back at someone: öç almak
- get back
- (deyim) get back at someone öç almak. get back to someone yeniden bağlantı kurmak. get one's own back (kd) öcünü almak
المصطلحات ذات الصلة
تعريف to retrieve, to have an item returned في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- get back
I lent her my guitar over the Christmas holidays, and will get it back when the term starts.