a young pig, or a litter of pigs

listen to the pronunciation of a young pig, or a litter of pigs
İngilizce - Türkçe

a young pig, or a litter of pigs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

far
{s} uzak

Havaalanı ne kadar uzak? - How far away is the airport?

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü. - Jane's farewell speech made us very sad.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

far
uzağa

Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz. - We cannot go any farther without a rest.

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim. - Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi. - Its modernization was far beyond my expectations.

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu. - Tom was living rent-free in a small house not too far from us.

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor. - Tom lives on a farm with his wife, Mary, not too far from Boston.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
İngilizce - İngilizce
far
a young pig, or a litter of pigs